VEREM EĞİTİM VE PROPAGANDA HAFTASI
Her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden başlayan haftada kutlanan “Verem Eğitim
ve Propaganda Haftası’nın amacı verem ile ilgili toplumun bilgilendirilmesi ve
bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatinin çekilmesidir.
Bu amaçla; sempozyumlar ve konferanslar düzenlenir, okullarda kompozisyon ve
resim yarışmaları yapılır, vatandaşa hastalıkla ilgili eğitim verilir, afiş ve
broşürler dağıtılır, yazılı ve görsel basına bilgi verilir.
TÜBERKÜLOZUN BULAŞMASI
Tüberküloz basili hava yolu ile bulaşır.
Basilin kaynağı, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen aktif akciğer ve
larinks tüberkülozu olan hastalardır.
Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu
ile alınması sonucu bulaşır.
Tedavi edilmeyen her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır.
En çok hastanın aile bireylerine ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur.
Tedavi ile basil sayısı çok kısa sürede azalır. Hastaların çoğunda ortalama
2-3 haftada bulaştırıcılık yok olur.
TÜBERKÜLOZ ENFEKSİYONU VE HASTALIĞI
Tüberküloz
enfeksiyonu ve tüberküloz hastalığı birbirinden farklıdır.
Tüberküloz
enfeksiyonu vücutta tüberküloz basilinin sessiz durduğu ve adeta
hapsedildiği bir durumdur.
Tüberküloz enfeksiyonu basilin vücuda girmesinden sonra 8-10 haftada
tüberkülin deri testinin (TDT) pozitifleşmesi ile kendini gösterir.
Tüberküloz enfeksiyonu olan kişilerin yaklaşık %10’unda yaşamlarının bir
döneminde tüberküloz hastalığı gelişir.
Tüberküloz
hastalığı; tüberkülozla ilgili klinik belirti ve bulguların ortaya çıktığı
duruma denilir.
Hastalığın gelişmesine yol açan, vücut direncini düşüren, bağışıklığı
etkileyen hastalıklar ve etkenler vardır. HIV/AIDS vücut direncini en çok
düşüren hastalıktır. Bunun dışında başta diabetes mellitus, kronik böbrek
yetmezliği, bazı kanserler, ilaç ve alkol bağımlılığı, sigara, silikozis olmak
üzere bazı kronik hastalıklar da vücut direncini düşürür. Bebeklerde ve
yaşlılarda vücut direnci düşük olduğundan hastalığa yakalanma riski fazladır.
Tüberküloz hastalığı saç ve tırnak hariç tüm doku ve organları tutabilir,
tuttuğu doku ve organa göre bulgu ve belirti gösterir, ancak en çok akciğerlerde
görülür (%60-70). diğer
organlar arasında en sık görülenler; plevra, lenf bezleri, kemikler, böbrekler
ve beyin zarlarıdır (menenjit)
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Genel
yakınmalar: Halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama,
ateş, gece terlemesi vb. olabilir.
Solunum
sistemi yakınmaları: Öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan
ağrısı, nefes darlığıdır.
Larinks tüberkülozu ses kısıklığı yapabilir.
Diğer organları tutan tüberküloz hastalığında ilgili organa ait bulgular
olabilir (lenfadenopati, hematüri, eklemde şişlik vb.).
İki- üç haftadan uzun süren ve non-spesifik antibiyotik tedavisi almış
olmasına rağmen klinik yanıt alınamayan öksürükte tüberküloz hastalığından
şüphelenmek gerekir.
TÜBERKÜLOZ TANISI
Tüberküloz hastalığının kesin tanısı, balgamda verem mikrobunun gösterilmesi
ile konulur. Basilin mikroskopta gösterilmesi ya da kültürde üretilmesi
gereklidir.
Hastanın semptomları ve röntgen bulguları, hastalıktan şüphelenmeyi sağlar.
Semptomlar yavaş gelişir.
Akciğer tüberkülozu akciğer röntgen filminde bazı belirgin değişikliklere yol
açar. Bu değişiklikler doktorun veremden şüphelenmesine yol açar.
Tüberküloz tanısında kullanılan deri testi (TDT) vücutta mikrobun olduğunu
gösterir. Enfeksiyon veya hastalık olabilir. Bu konudaki değerlendirmeyi ilgili
doktor yapar.
TÜBERKÜLOZ HASTALIĞININ TEDAVİSİ
Ülkemizde tüberküloz tedavisi ücretsizdir.
Tüberküloz tedavisi standarttır. Bu standart tedavi, hastanede ya da
dispanserde aynı şekilde düzenlenir.
Yeni tüberküloz hastalarının tedavisinde standart tedavide genellikle iki ay 4
farklı ilaçla ve dört ay 2 ayrı ilaçla olmak üzere 6 aylık tedavi
uygulanmaktadır.
Tedavide kullanılan bütün ilaçlar verem savaşı dispanserlerinden ücretsiz
verilir.
Tedavide verilen ilaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü hastaların
bir kısmı tedaviyi terk etmekte ve toplumda basil saçmayı sürdürmektedirler.
Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir sağlık
personelinin veya başka bir görevlinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur.
Buna doğrudan gözetimli tedavi (DGT) denilir.
Tedavinin dispanserde ya da hastanede başlanması gerekir. Aylık takiplerinin
de dispanserde yapılması uygundur. Tedaviyi sonlandırana kadar özenle sürdürmek
gerekir.
DİRENÇLİ TÜBERKÜLOZ
Tüberküloz tedavisinde ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık
iyileşmez, tedavisi güçleşerek dirençli tüberküloz gelişebilir.
Özellikle çok ilaca dirençli tüberküloz (ÇİD-TB) (İzoniyazid ve Rifampisin’e
direnç) tüm dünyada önem arz etmektedir.
TEMASLI MUAYENESİ VE KORUYUCU TEDAVİ
Bulaştırıcı tüberküloz hastası ile aynı havayı paylaşan ve tüberküloz basiline
maruz kalan kişilere “temaslı” denilir.
Tüberküloz hastası ile teması olan kişide enfeksiyon gelişimini önlemek ve
tüberküloz enfeksiyonu olan kişide tüberküloz hastalığı gelişimini önlemek
amacıyla koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir.
Tüberküloz hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları dispanserlerde
ücretsiz olarak muayene edilir ve gerekli tetkikleri yapılır.
Temaslı muayenesi sonucunda hasta olduğu tespit edilenler tedavi edilir.
Hasta olmayan fakat tüberküloz olma riski taşıyan kişilere koruyucu ilaç
tedavisi verilir.
Koruyucu ilaç tedavisi tek ilaçla ve 6 ay süreyle verilir. Bu tedavinin
hastalanmayı %90’a varan oranda önlediği bilinmektedir.
VEREM AŞISI - BCG (BACİLLE CALMETTE GUERİN)
BCG aşısı özellikle çocuklarda kanla yayılan ve ağır seyreden tüberküloz
hastalığını (menenjit ve miliyer TB) önlemede etkilidir.
Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra 2. ayını bitiren bebeklere aile sağlığı
merkezleri ve verem savaşı dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır.
Aşı zamanı geçirilirse, 6 yaşa kadar yapılabilir, ancak bu durumda önce
tüberkülin deri testi (TDT-PPD) yapılması gerekir.
HEDEFİMİZ
VEREMSİZ
BİR
TÜRKİYE
!