24-30 NİSAN DÜNYA
AŞI HAFTASI
İl
Sağlık Müdürümüz Dr. Ali Bulut 24 – 30 Nisan Aşı Haftası münasebetiyle yapmış
olduğu açıklamada;
“Her
yıl Nisan ayının son haftasında kutlanan Aşı Haftasının amacı, her yaştan
insanı hastalıklara karşı korumak için aşılamayı teşvik etmektir. Aşılama her
yıl milyonlarca insanın hayatını kurtaran en başarılı, etkili ve düşük
maliyetli sağlık müdahalelerinden birisidir. Ancak bugün hala dünyada yaklaşık
20 milyon aşılanmamış veya eksik aşılı çocuk bulunmaktadır.
Dünya
Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından bu senenin temaları, özellikle de içinde
bulunduğumuz COVİD-19 pandemisine vurgu yapmak amacıyla, “Aşılar Bizi
Yakınlaştırır”ve
“Yeni Aşılar Yeni Umutlar!”olarak belirlenmiştir. Her ebeveynden
toplumun tamamına, sağlık çalışanlarından görevleri gereği aşı gereksinimi olan
bireylere kadar, dünyanın her bölgesindeki aşının gücüne inanan kahramanlar
anılacaktır.
İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol
açan pek çok hastalık günümüzde aşılamanın bir zaferi ve aşının gücü
olarak artık görülmemektedir. Örneğin çiçek hastalığı 1977 yılından
itibaren aşılama sayesinde tamamen yok edilmiş, hastalık etkeninin yok edilmesi
üzerine 1987 yılında çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmadığından aşılaması
tüm dünyada durdurulmuştur.
Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı
olan poliomiyelit (çocuk
felci) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama çalışmaları yapılmış ve
hastalık yok edilme aşamasına gelmiştir. Ülkemizde son polio vakası 26 Kasım
1998 tarihinde görülmüş, daha sonraki yıllarda poliomiyelit vakası tespit
edilmemiştir. Ülkemizin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi
21 Haziran 2002’de Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası
almıştır.
Maternal-Neonatal Tetanoz (MNT) Eliminasyonu Programı, 1994
yılında başlatılmış; Nisan 2009’dan bu yana Türkiye yenidoğan tetanozunu
elimine etmiş ülkeler arasına girmiştir.
Ülkemizde,
1981 yılında Genişletilmiş Bağışıklama Programı başlatılmış olup program
kapsamında çocukluk çağı aşılama takvimimizde 13 hastalığa (boğmaca, difteri,
tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, verem, çocuk felci, suçiçeği, hepatit
A, hepatit B ile S. pneumoniae ve H.influenzae tip b’ye bağlı invaziv
hastalıklar karşı aşı uygulaması yapılmaktadır. Ülkemizdeki tüm çocuklarımıza ve
risk grubunda olan erişkinlere ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Aşılama
takvimini tamamlayan bir çocuk; difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci,
kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği ve aşı ile önlenebilen hastalıklarla
oluşan karaciğer iltihabı, karaciğer yetmezliği, siroz ve karaciğer
kanserinden, yaygın verem hastalığından, menenjitten, zatürreden, orta kulak iltihabından ve tüm bu
hastalıklar sonucu oluşabilecek sakatlık ve ölümlerden korunmaktadır.
Ülkemizde uygulanmakta olan bebeklik ve çocukluk
dönemi aşı takvimi, Bağışıklama Bilimsel Danışma Kurulu'nun
tavsiyeleri doğrultusunda ve dünyadaki bilimsel gelişmeler takip edilerek
oluşturulmaktadır.
Ulaştığımız yüksek aşılama oranları ile birlikte aşılama
programımızda yer alan tüm aşı ile önlenebilir hastalıklarda önemli düşüşler
sağlanmıştır. Örneğin Ülkemizde, 2002 yılından bu yana yürütülmekte olan
kızamık eliminasyon programı kapsamında gerçekleştirilen yoğun aşılama
çalışmaları ile kızamık
vaka sayılarında önemli bir azalma kaydedilmiştir. Ancak, halen dünyada kızamık
virüsü dolaşımı devam etmektedir. 2009 yılından itibaren de özellikle de Doğu
Avrupa’dan başlayarak Batı Avrupa ülkelerine sirayet eden büyük kızamık
salgınları yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Bu nedenle, virüs dolaşımının devamlılığında
rol oynayabilecek olan aşısız veya eksik aşılı tüm çocukların kızamık içeren
aşı ile aşılanmaları son derece önemlidir.
Çocuk felci hastalığı ise 20 yıldır Ülkemizde
görülmemektedir.
Yine,
ülkemizde olduğu gibi dünyadaki pek çok ülkede uzun yıllardır sürdürülen
aşılamaprogramları ile difteri hastalığı da
görülmemektedir. Ülkemizde son difteri vakasının görüldüğü 2011 yılından bu
yana difteri görülmemektedir. 1990’ların başında Rusya’da ve Doğu Avrupa’da
ortaya çıkan salgınların ardından, son zamanlarda bazı Güneydoğu Asya
ülkelerinde (Hindistan, Endonezya, Malezya, Bangladeş) ve Güney Amerika
bölgesindeki bazı ülkelerde (Haiti, Venezuela, Kolombiya) difteri hastalığı ve
hastalığa bağlı ölümler görülmektedir. Hastalık özellikle beş yaş altı aşısız çocuklarda
ve eksik aşılı bireylerde ölümle sonuçlanabilmektedir.
Ülkemizde
her yıl yaklaşık 1.200.000 bebeğe aşı uygulaması başlatılmaktadır. Ülkemizde
uygulanan aşılar, DSÖ tarafından onaylanan İyi Üretim Prosedürleri kurallarına
uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş
aşılardır. Ayrıca, aşılar teslim alınıp kullanıma sunulmadan önce Ulusal
Referans Laboratuvarlarımızda da test edilerek uygunluğu kanıtlanmaktadır.
Aşılar üretim aşamasından başlayıp aşılanacak kişiye ulaştırılana kadar tüm
sağlık kuruluşlarında soğuk zincir kuralları ve elektronik takip sistemi
içerisinde uygun ısı aralığında korunmaktadır. Aşı buzdolapları ve soğuk hava
depolarının ısıları elektronik ortamda anlık olarak takip edilmekte ve soğuk
zincir kırılmaları engellenmektedir.
Son
yıllarda, dünyada toplumlar arasında ortaya çıkan bebeklik ve çocukluk çağı
aşılarını reddetme; dini, politik veya coğrafi gerekçelerden bağımsız olarak,
giderek artmaktadır. Aşılanmamış veya eksik aşılı kişiler nedeniyle; küresel
dolanımın artması, göçler, savaşlar vb. sonucu, aşı ile önlenebilen bulaşıcı
hastalıkların görülme riskinin yükselmektedir. Dünya Sağlık Örgütü 2019 yılı
için öngördüğü on küresel sağlık tehdidinden birisinin “aşı reddi/tereddütü”
olduğunu bildirmektedir. Bu
kapsamda tüm dünyada çeşitli adımlar atılmakta ve önlemler alınmaktadır.
İçerisinde
bulunduğumuz zorlu süreç, “Aşılara Umut Bağlama”nın ne kadar önemli olduğunu
bir kere daha ortaya koymuştur. Covid-19 pandemisinin de eninde sonunda aşılar
sayesinde üstesinden gelinecektir.
Sonuç
olarak;
Aşılama
hizmetleri her çocuğun hakkıdır, yüksek aşılama oranlarına ulaşmak başta
birinci basamak sağlık hizmetleri ve güçlü sağlık uygulamalarını gerektirir.
Rutin aşılama hizmetleri yaşamın başlangıcında sağlık hizmetlerine erişim için
en erken temas noktasıdır ve her çocuğa hayatının en erken döneminden
yaşlanıncaya kadar sağlıklı bir yaşam şansı sunar.
Bu
vesileyle; geleceğimizin teminatı çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı bayramını kutlar, sağlıklı bir dünya için sadece ülkemiz
çocuklarının değil, tüm dünya çocuklarının aşılanma ve sağlık hakkını bir kez
daha hatırlatmak isteriz.
Aşılama
ebeveynlerin bir sorumluluğudur ve çocukların ise hakkıdır. Çocuklarını
aşılatarak hastalıklardan koruyan ve kendileri de aşılanarak başta COVİD-19
olmak üzere çeşitli hastalıklardan korunan aşı kahramanı tüm ailelerimize ve
aşılama çalışmalarında görev yapan aşı kahramanı sağlık çalışanlarımıza
teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız.” Dedi.