Serebral
palsili bireylerin toplum içinde herkes gibi aynı hak ve fırsatlara sahip
olduğuna dikkat çeken bir sosyal hareket ve farkındalık günüdür. Her yıl 6
Ekim’de dünyanın her yerinde farklı etkinliklerle düzenlenen bu gün, serebral
palsili çocukları ve ailelerini tanımak, anlayabilmek ve harekete geçmek için
bir fırsattır.
Serebral
palsi, beyin hasarı nedeniyle kas ve hareket sisteminin etkilendiği,
belirtileri bebeklik ve çocukluk çağında görülmeye başlanan bir rahatsızlıktır.
Çocuklarda serebral palsiye neden olan beyin hasarı doğumdan önce, doğum
sırasında, doğumdan sonraki bir ay içinde veya beyin hala gelişim halindeyken
meydana gelebilir. Oturma, yürüme, emekleme gibi fiziksel aktiviteleri yapmada
zorluk, el becerilerinin gelişmemesi, konuşma bozuklukları, kaslarda gevşeme
veya sertlikler, fiziksel hareketlerde zorlanma ve duruş bozuklukları gibi
belirtiler ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda yutma, nefes alma, boyun ve baş
hareketlerini kontrol etmede sorunlar yaşanabilir.
Serebral
Palsili Bireylerin Yaşadığı Sosyal Sorunlar Nelerdir?
Serebral
palsili bireyler iletişim ve öğrenme güçlüğü, davranış sorunları ve zihinsel
engel gibi sosyal yaşantıyı etkileyen sorunlarla karşılaşabilir. Bu
sorunların farkında olmak, serebral palsili çocuklara yaklaşım ve empati
kurabilmek için önemlidir.
İletişim: Serebral
palsi nedeniyle ağız ve dil çevresindeki kasları kullanma yeteneği
zayıflayabilir. Konuşmayı desteklemek için gerekli olan nefes ve solunum
sistemi de hasar görebilir. Bu durum, özellikle çocukluk döneminde iletişim kurmada
zorluklara neden olur.
Zihinsel engel: Fiziksel
engel ne kadar fazla ise, zihinsel engele sahip olma olasılığı da o kadar
yüksektir. Bununla birlikte, bazen ciddi düzeyde fiziksel engeli olmasına
karşın zihinsel engeli olmayan bireyler de vardır.
Öğrenme güçlüğü: Serebral
palsili çocuklar bazı öğrenme güçlükleri yaşayabilirler. Bunlar, dikkat
eksikliği, motor becerilerde eksiklik, algısal zorluklar ve konuşma
zorluklarını içerebilir. Serebral palsili öğrencilerin konsantre olmak için
daha fazla çaba harcamaları gerekir.
Davranış sorunları: Serebral
palsili her 4 çocuktan 1’inde davranış sorunları ortaya çıkar. Sorunlu
davranışlar arasında bağımlılık, aşırı hareketlilik (hiperaktivite), endişeli
olma ve antisosyal davranışlar sergileme yer alır. Serebral palsili çocuklar,
duygusal sorunlar da yaşayabilir, gençlik ve yetişkinlik döneminde depresyon ve
anksiyete bozukluklarına daha yatkın olurlar.
Ne yazık ki
serebral palsinin bilinen kesin bir tedavisi yoktur. Ancak, bu konuda bilinçli
aileler ve erken teşhisle birlikte uygulanan tedavi
yöntemleri serebral palsili çocuklarda duygusal, sosyal ve fiziksel
gelişime de olanak sağlamaktadır. Serebral palsili çocukların yaşamlarını
kolaylaştırmak ve topluma kazandırmak için atılacak ilk adım, erken tedavi ve
erken rehabilitasyon olanağı sağlamaktır.
Serebral
palsi, yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Dünyada her 8 saatte bir serebral
palsili bir bebek doğmaktadır. Yani yeni doğan her 1000 bebekten 4’ü serebral
palsi hastasıdır.
Yaygın görülen
bir durum olmasına rağmen, tüm dünyada serebral palsi konusunda bilgi eksikliği
vardır. Serebral palsi hakkında daha bilinçli olmak ve yanlış bilgilere son
vermek, bu rahatsızlığa farkındalık getirmenin en iyi yollarından biridir.
Bunun için yapabilecekleriniz;
·
Serebral
palsi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
·
Sosyal
medyayı kampanyalara destek olmak için kullanabilirsiniz.
·
Kişisel
mesajınızı, desteğinizi veya kendi hikayenizi sosyal medya/blog aracılığıyla
paylaşabilirsiniz.
·
Farkındalık
etkinliklerine katılabilirsiniz.
·
Bir
araştırma veya destek kuruluşuna bağış yapabilirsiniz.
Hepimiz Biriz, Aynıyız,
Buradayız..
Serebral
palsili çocukların hareket, iletişim ve günlük yaşamlarının her ne kadar farklı
olduğu düşünülse de, aynı toplumun bireyleri olarak aynı ihtiyaç ve haklara
sahip olduğumuz unutulmamalıdır. Tüm dünyada serebral palsili bireyler,
engeller kaldırıldığında inanılmaz şeyler başarabileceklerini göstermiştir.
Dünya Serebral Palsi Günü sayesinde serebral palsinin ne olduğu ve bununla
yaşayan çocukların yaşamlarını iyileştirmede erken tanı ve tedavinin önemi
hakkında farkındalık yaratabiliriz.
Dr.
Ertan DEĞİRMENCİOĞLU
İl
Sağlık Müdürü