Uluslararası Afetlerin Azaltılması
Günü risk azaltma ve risk farkındalığı küresel kültürünü destekleme yöntemi
olarak, afet önleme, zarar azaltma ve hazırlığı içermektedir ve ilk kez 1989
yılında, BM Genel Kurulu’nun çağrısıyla bu özel gün başlatılmıştır. Daha sonra
BM Genel Kurulu’nun kararı ile 2009 yılından günümüze her yılın 13 Ekim günü
olarak tayin edilmiştir.
2015 sonrası afet risklerinin azaltılmasını konu alan Sendai Çerçevesi (2015-2030)
doğa ya da insan kaynaklı tehlikelerin yol açtığı küçük ölçekli ve büyük
ölçekli, sık ve seyrek, ani ve yavaş gelişen afet risklerine, aynı zamanda
çevresel, teknolojik ve biyolojik tehlike ve risklere uygulanacaktır. Çerçeve,
afet riski bakımından tüm kalkınma seviyelerinde tüm sektörlere ve sektörler
arası çoklu tehlike yönetimine rehberlik etmeyi amaçlamaktadır.
Bu çerçevenin beklenen sonucuna ve amacına ulaşması yönündeki küresel
ilerlemenin değerlendirilmesini desteklemek için yedi küresel hedef ve 4 eylem
önceliği belirlenmiştir.
Küresel hedefler:
- Afet
nedeniyle küresel can kaybı sayısını 2030 yılına kadar önemli ölçüde
azaltmak, bu doğrultuda 2005-2015 dönemine kıyasla, 2020-2030 yılları
arasında küresel seviyede her 100.000 nüfus başına can kaybı ortalamasını
düşürmek.
- Küresel
seviyede afetten etkilenen insan sayısını 2030 yılına kadar önemli ölçüde
azaltmak, bu doğrultuda 2005-2015 dönemine kıyasla, 2020-2030 yılları
arasında küresel seviyede ortalama rakamı her 100.000 nüfus başına
indirmek.
- Küresel
düzeyde gayri safi yurt içi hasıla bakımından afetlerin yol açtığı
doğrudan ekonomik kayıpları 2030 yılına kadar azaltmak.
- Afet
nedeniyle kritik altyapıların zarar görmesini ve sağlık ve eğitim
tesisleri dahil temel hizmetlerin aksamasını önemli ölçüde azaltmak, bu
doğrultuda 2030 yılına kadar dirençliliklerini artırmak.
- Ulusal
ve yerel afet risk azaltma stratejileri olan ülkelerin sayısını 2020
yılına kadar önemli ölçüde çoğaltmak.
- Kalkınmakta
olan ülkelere, bu çerçevenin uygulanmasına yönelik ulusal eylemlerini 2030
yılına kadar tamamlamaları için yeterli ve sürdürülebilir destek sağlamak
üzere, uluslararası işbirliğini önemli ölçüde artırmak.
- Çoklu
tehlike erken uyarı sistemlerinin, afet risk bilgisinin ve
değerlendirmelerinin kullanımını ve bunların toplum tarafından
ulaşılabilirliğini 2030 yılına kadar önemli ölçüde artırmak.
Eylem öncelikleri :
- Afet
riskini anlamak;
- Afet
riskinin yönetilmesi için afet risk yönetimini güçlendirmek;
- Dirençlilik
için afet risk azaltmaya yatırım yapmak;
- Etkili
müdahale için afete hazırlık çalışmalarını geliştirmek ve iyileştirme,
rehabilitasyon ve yeniden inşa safhalarında “ Öncekinden Daha İyisini İnşa
Etmek”.
Sendai Çerçevesinde bulunan 7 hedef, her yıl bir hedefi gerçekleştirmek
şeklinde kampanya haline getirilmiş olup, bu yılın hedefi; “2030 yılına kadar
küresel olarak afetlerden etkilenmiş insan sayısını önemli ölçüde azaltmak,
2005-2015 yılına kıyasla 2020-2030 on yılında her 100.000 kişide ortalama
küresel rakamı azaltmayı hedeflemektir.” Bu yılın amacı koruma, önleme ve
afetlerden etkilenmiş insan sayısını azaltmak özellikle ölüm riskinin,
yaralanmanın, hastalıkların, yaşam kaybının, yer değiştirmenin (afet kaynaklı
göç) ve afet olaylarından sonra temel hizmetlere erişim eksikliğinin artması
(büyümesi), kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlıların dahil edilmesidir. Tüm
bunlar göz önüne alınarak afetlerden etkilenme ve yer değiştirme oranını önemli
ölçüde azaltarak “Evim Güvenli Evim” sloganı esas alınmıştır.
Herhangi bir tehlikenin yol açtığı kötü etkiler ile baş etmeye yerel imkânların
yetmediği durumlar “afet” olarak tanımlanmaktadır.
Ülkemiz başta olmak üzere sel, heyelan, çığ gibi doğal tehlikeler ile karşı
karşıyadır. Öte yandan günümüzde sadece doğal tehlike kaynakları değil,
teknolojik ve insan kaynaklı tehlikeler de ekonomik yapı, çevre, insan hayatı
ve mal-mülk açısından çok geniş boyutta zararlara yol açabilmektedir.
Tehlikelerden uzakta yaşamak,
kendimiz ve sevdiklerimize güvenli yaşam çevreleri oluşturmak için afetler
yaşanmadan önce farklı tehlikelere karşı önlem alarak hazırlanmamız gerekir.
Afetlerle birlikte nasıl yaşayabiliriz?
Doğal tehlikelerin ülkemizin bir gerçeği olduğu bilinci ile önceden
hazırlanarak, afet ve acil durumlarda bilinçli, eğitimli ve planlı hareket
etmeliyiz.
- Afetler
konusunda BİLGİ SAHİBİ OLARAK,
- Afetlere
karşı ÖNLEM ALARAK,
- Afetlere
karşı BİREYSEL HAZIRLIKLARIMIZI TAMAMLAYARAK,
- GÜVENLİ
YAŞAM KÜLTÜRÜ’nü
hayatımızın tüm alanlarına taşıyarak tehlikelerin yaratacağı zararları en
aza indirebiliriz.
Güvenli Yaşam Kültürü
Güvenli Yaşam, her türlü tehlikeye karşı bilgili ve hazırlıklı olmakla
mümkündür. Bunun için;
- Çevremizde
oluşabilecek afet riskleri hakkında bilgi sahibi olmalı,
- Yeni
yerleşim alanlarını afet riski taşıyan bölgeler dışında kurmalı,
- Tehlike
kaynaklarına yakın bir yerde yaşıyorsak, binamızın bu duruma uygun
güvenlik seviyesinde inşa edildiğinden emin olmalı,
- Afet ve
acil durumlara karşı bir ‘Aile Afet Planı’ hazırlamalı,
- Tüm
aile bireylerimizin afet ve acil durumlardaki temel ihtiyaçlarını
karşılamak üzere bir ‘Afet ve Acil Durum Çantası’ hazırlamalı,
- ‘Zorunlu
Deprem Sigortası’ ve gerekli diğer sigortaları yaptırmalı,
- Tüm
aile üyelerinin acil durum telefon numaralarını ve bu numaraların nasıl
aranması gerektiğini bildiğinden emin olmalı,
- Afete
hazırlık eğitimlerinin yanı sıra tamamlayıcı bilgileri içeren ilkyardım,
yangın gibi eğitimleri almalı,
- Afet ve
acil durumlar sırasındaki doğru davranış şekillerini öğrenmeli ve
çocuklarımıza öğretmeliyiz.
Dr. Ertan Değirmencioğlu
İl Sağlık Müdürü