İl Sağlık
Müdürümüz Dr. Ertan DEĞİRMENCİOĞLU 1 – 7 Ocak Verem Eğitimi ve Farkındalık Ayı
konulu basın açıklamasında; “Tüberküloz (verem) hastalığı ile ilgili toplumun
bilgilendirilmesi ve konuya dikkatinin çekilmesi amacıyla ülkemizde her yıl
ocak ayının ilk pazar günü ile başlayan hafta “Verem Eğitimi ve Farkındalık Haftası”
olarak belirlenmiştir.
Tüberküloz
hava yolu ile bulaşan, başta akciğerler olmak üzere tüm organları tutabilen
bulaşıcı bir hastalıktır ve tüm dünyada ilk on ölüm sebebi arasında yer
almaktadır. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin sağlıkla
ilgili hedeflerinden biri de 2030 yılına kadar tüberküloz epidemisini sona
erdirmektir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); 2015 yılı sonrasında atılacak adımları
belirleyerek Küresel Tüberkülozu Bitirme Stratejisini ve DSÖ Avrupa Bölgesi
Tüberküloz Eylem Planı 2016-2020’yi uygulamaya koymuştur ve 2030 yılına kadar
tüm dünyada tüberküloz insidansının %90 azaltılması hedeflenmiştir. Bu hedefe
ulaşmak amacıyla ülkemizde Ulusal Tüberküloz Kontrol Programı yürütülmektedir.
Bu program; tüberkülozdan korunma, erken tanı, yeterli ve uygun tedavi, sosyal
koruma ve psiko-sosyal destekler ile hastalığın görülme sıklığının ve
tüberküloza bağlı ölümlerin azaltılması, hastalığa bağlı yıkıcı maliyetlerle
karşılaşan ailelerin sıfırlanması amacıyla ile “Veremsiz Bir Türkiye!” hedefine
ulaşmak için yürütülen faaliyetleri kapsamaktadır.
Gerek kamu
gerekse sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ve çabalarıyla uzun yıllardır
başarıyla yürüttüğümüz tüberküloz kontrol çalışmaları sonucunda, ülkemizde
tüberküloz hasta sayısı ve tüberküloz görülme sıklığı her yıl %3-4 civarında
azalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından tüm ülkeler için tahmini
tüberküloz insidans hızı (tüberküloz görülme sıklığı) hesaplanmaktadır. Dünya
genelinde 2020 yılı tahmini tüberküloz insidansı yüz binde 127, Türkiye’nin de
içinde bulunduğu ve 53 ülkeden oluşan DSÖ Avrupa Bölgesinde tüberküloz insidans
hızı yüz binde 25’tir.
Son 15 yıl
içerisinde ülkemizde toplam tüberküloz insidansı %56,5 oranında azalmıştır.
2005 yılında 20.535 olan tüberküloz hasta sayısı 2019 yılında 11.401’e, 2020
yılında 8.925’e, 2005 yılında yüz binde 29,4 olan insidans hızı da 2020 yılında
10,6’ya düşmüştür. 2005 yılına göre 2020 yılında toplam olgu hızında %56,5
azalma olmuştur. Bu büyük başarıda sahada hizmetleri yürüten Verem Savaşı
Dispanseri Birimleri ve Göğüs Hastalıkları Hastanelerimizdeki sağlık
çalışanlarımızın emekleri büyüktür.
Ülkemizde
tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri tüm sağlık kuruluşlarında
ücretsizdir. Tüberküloz ve dirençli Tüberküloz hastalarının tedavisinde
kullanılan birinci ve ikinci seçenek ilaçlar Bakanlığımız tarafından temin
edilerek vatandaşlarımıza ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarına ve hastalarımıza
ulaştırılmaktadır. Hastaların tedavisini düzenli olarak sürdürmek ve
tamamlanmasını sağlamak amacıyla 2006 yılından beri DSÖ’nün önerdiği Doğrudan
Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. DGT hastanın ilaçlarını doğru ve tam
olarak içtiğinden emin olabilmek için her doz ilacın bir sağlık personelinin
veya başka bir görevlinin gözetiminde içirilmesidir. Her gün sağlık kuruluşuna
gelemeyen hastalar için iletişim teknolojisindeki gelişmelerden faydalanarak
hastanın ilacını içerken bir sağlık çalışanına görüntülü bağlanması veya ilaç
içmesini kaydedip video yollaması şeklinde uygulanan Video Gözetimli DGT de
ülkemizde uygulanmaya başlanmıştır.
Ülkemizde
bulunan yabancı uyruklu tüberküloz hastaları da ücretsiz olarak tedavi
edilmektedir. Teşhis ve tedavideki kaliteli hizmetlerin sonucunda tüberküloz
mortalite (ölüm) hızı dünya genelinde yüz binde 19,7, DSÖ Avrupa Bölgesinde yüz
binde 2,9 iken Türkiye’de yüz binde 0,5’dir.
Tüm dünyada
olduğu gibi ülkemizde de kronik ve bulaşıcı hastalıklar birey ve toplumda
sağlık kaybının yanı sıra, ekonomik ve psiko-sosyal kayıplara da neden olmakta,
uzun süreli tedavilerin düzenli sürdürebilmesi için sosyal ve ekonomik
destekler verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Bakanlığımız ile Aile ve Sosyal
Hizmetler Bakanlığı arasında bir protokol imzalanarak ekonomik ve sosyal
güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına 2018 yılı Şubat ayından itibaren aylık
nakdi sosyal yardım verilmeye başlanmıştır. Aynı zamanda tıbbi öz bakım
gerektiren ve evdeki yaşam koşullarının yetersiz olduğu durumlarda ilave destek
ödemesi sağlanabilmektedir. Dünya çapında bir ilk ve iyi uygulama örneği olan
bu programla tüberküloz hastalarımızın tedavi ve kontrollerinin düzenli olarak
yapılması, hastalara ve ailelerine psiko-sosyal destek verilmesi, yoksulluğun
azaltılarak yaşam kalitesinin yükseltilmesi hedeflenmiştir.” Dedi.
Şimdi Tüberkülozu Bitirme Zamanı!
Hedefimiz Veremsiz Bir Türkiye!