İl Sağlık Müdürümüz Dr. Ertan Değirmencioğlu 1 – 7 Nisan
Kanser Haftası nedeniyle yapmış olduğu açıklamada; “Kanser, dünyada ve
ülkemizde sebebi bilinen ölüm
nedenleri sıralamasında kalp ve damar
hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı
sorunudur. Gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması, yaşlanması ve kansere yol
açabilecek risk faktörlerine daha çok ve daha uzun süre maruz kalınması ile
birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının artışı gerekse yüksek tedavi
maliyetleri nedeniyle kansere bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün
artması beklenmektedir. Oysa erken teşhis edildiğinde tedavinin mümkün olduğu
ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri olduğu düşünülürse
korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Teknolojinin ve tıbbın ilerlemesi ile elde edilen sonuçların
daha etkin kullanılması ve halkı bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık
kazandırma çalışmalarına yoğunluk verilmesi amacıyla düzenlenen “1- 7 Nisan
Kanser Haftası” etkinlikleri, kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer
tutmaktadır.
Kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra,
maddi ve manevi yönden uzun süreli mücadele gerektiren bir hastalıktır. Dünya
Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı verilerine göre;
küresel bazda 19.2 milyon yeni kanser vakası tespit edilmişken, kansere
bağlı 9.9 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde 75 yaşına kadar her 5
kişiden 1 kişinin kansere yakalanacağı ve her 10 kişiden 1’inin ise kanser
nedeniyle hayatını kaybedeceği tahmin edilmektedir. Dünyada ve ülkemizde ilk
sıralarda yer alan kanser türleri akciğer, meme ve kolorektal kanserler olarak
benzerlik göstermektedir.
Kanser gelişiminde, %90 çevresel, %10 oranında ise genetik
faktörler etkilidir. Çevresel faktörler arasında yer alan; tütün kullanımı,
alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez olma ve enfeksiyonlara maruziyet gibi
risklerin engellenmesi yolu ile gelişmekte olan kanserlerin günümüzde
%30-%50 oranında önlenebileceği bilinmektedir.
Özellikle tarama programları ve kanser belirtilerinin erken
fark edilmesi, teşhis ve tedavi
hizmetlerine erken dönemde erişilmesi
yolu ile uygulanan tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser
türleri göz önüne alınırsa, korunmanın önemi daha da artmaktadır.
Yapılan
çalışmalar yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol
stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu
kapsamda; kanserojen maddelerin tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, tarama ve
erken tanı en önemli kanser kontrol stratejileri arasında yer almaktadır.
Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM) bünyesinde hizmet veren
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Sağlıklı Hayat
Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezleri (ASM)’nde;
-
40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir meme
kanseri taraması
-
30-65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir rahim ağzı
kanseri taraması
-
50-70 yaş arası kadın ve erkeklere 2 yılda bir
kalınbağırsak kanseri taramaları
ÜCRETSİZ olarak yapılmaktadır.
Tarama
sonrası sonucu pozitif ya da şüpheli çıkan kişiler, tarama sonrası teşhis
merkezlerine yönlendirilmekte ve ileri tetkikleri yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi
hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından
yürütülmektedir.
Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve Bilinç Düzeyinin
Artırılması” önemli diğer bir strateji olup, ülkemizde “Kanser Haftası” olarak
kabul edilmiş olan Nisan ayının ilk haftası boyunca düzenlenen çeşitli
etkinliklerle konuya dikkat çekilmektedir. Her yıl 1-7 Nisan Ulusal Kanser
Haftasında, sağlıklı bir toplum için önemi giderek artan kanser hastalığına
karşı halkta farkındalık oluşturmak, taramalara katılımı artırmak için
düzenlenen bu etkinliklerle halkı bilgilendirmek ve bilinçlendirmek
hedeflenmektedir. Ancak tüm bu çalışmaların yılın bir haftası ile sınırlı
tutulmayıp yıl boyunca sürdürülmesi kanserle mücadelede akılda tutulması
gereken bir unsur olup önemli kazanımlar sağlayacaktır.” Dedi.