İl Sağlık Müdürümüz Dr. Ertan Değirmencioğlu 24-30 Nisan Aşı
Haftası nedeniyle yapmış olduğu açıklamada; “Avrupa Aşı Haftası ilk olarak 2005
yılında, her çocuğun aşı ile önlenebilir hastalıklardan korunma ihtiyacının ve
hak-kının olduğu konusunda toplumsal farkındalığı arttırmak amacıyla kutlanmaya
başlamıştır. Bu yıl da Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi’nde 23-29 Nisan
2023 tarihleri arasında, sağlıklı yaşamın korunmasında ve hastalıkların
önlenmesinde aşılamanın önemi ve farkındalığını arttırmak için kutlanacaktır.
Bilindiği gibi, Ülkemizde 1981 yılından bu yana yürütülen
Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında başarılı çalışmalar yapılmıştır.
Bu program kapsamında; boğmaca, difteri, tetanoz, kızamık, kızamıkçık,
kabakulak, tüberküloz, çocuk felci, hepatit B, Haemophilus influenzae tip b,
konjuge pnömokok, hepatit A ve suçiçeği aşısı tüm bebeklerimize üc-retsiz
olarak sağlık kuruluşlarında uygulanmaktadır. Aşılama kapsayıcılık hızlarının
gittikçe yükselmesine bağlı olarak aşı ile korunulabilir hastalıkların hastalık
ve ölüm hızlarında belirgin düşüşler sağlanmıştır. Örneğin poliomiyelit (çocuk
felci) vakası 1998 yılından beri ülkemizde görülmemektedir. DSÖ tarafından Anne
ve Yenidoğan Tetanoz Eliminasyonu Programı kapsamında yürütülen yaygın aşılama
çalışmaları sonucunda 2009 yılında hastalığın ülkemizde en az düzeye
indirildiği belgelenmiştir.
Ülkemizde rutin çocukluk dönemi aşılama çalışmalarına ek
olarak, belirlenmiş risk gruplarında ki vatandaşlarımıza yönelik aşılama
hizmetleri de verilmektedir.
DSÖ Avrupa Bölgesi, bu yıl ki kutlamalar çerçeve-sinde
“Eksik Aşıların Tamamlanması”nı tema
olarak belirlemiştir. Aşılama takvimimiz Bağışıklama Bilimsel Danışma
Kurulu'nun (BDK) tavsiyeleri ve dünyadaki bilimsel gelişmeler takip edilerek
oluşturulmakta ve güncellenmektedir.
İnsanlık tarihinde büyük salgınlara ve ölümlere yol açan pek
çok hastalık günümüzde aşılamanın bir zaferi ve aşının gücü olarak artık
görülmemektedir. Örneğin çiçek hastalığı 1977 yılından itibaren aşılama
sayesinde tamamen yok edilmiş, hastalık etkeninin yok edilmesi üzerine 1987
yılında çiçek aşısı uygulamalarına ihtiyaç kalmadığından aşılaması tüm dünyada
durdurulmuştur.
Yine çok önemli bir çocukluk çağı bulaşıcı hastalığı olan
çocuk felci (poliomyelit) hastalığına karşı dünya genelinde yaygın aşılama
çalışmaları yapılmış ve hastalık yok edilme aşamasına gelmiştir. 1950’li yıllarda
yaklaşık her yıl 100 bin civarında çocuğun hastalanmasına ve en az %10
kadarının ömür boyu sakat kalmasına yol açan bu hastalık, aşı-lama
çalışmalarının yaygınlaşması sonucu 1990’lı yılların başında 12 bin vakaya
kadar gerilemiştir. 2022 yılına gelindiğinde ise, mevcut vaka sayısı 30’a inmiş
ve yalnızca 2 ülkede görülmektedir. Ülkemizde son çocuk felci vakası 26 Kasım
1998 tarihinde görülmüş, 25 yıldır çocuk felci vakası tespit edilmemiştir.
Ülkemizin de içinde bulunduğu Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi 21 Haziran
2002’de Poliodan Arındırılmış Bölge Sertifikası almıştır.
Kızamık vakalarının sayısı da, aşısı bulunmadan önceki
dönemde (1960’lı yılların başı) dünyada 30 milyon, hastalığa bağlı ölümler ise
yıllık 888 bin olarak tahmin edilmektedir. Aşının uygulanmaya başlaması ve
bunun yaygınlaşması ile %30 oranında vaka ve ölüm sayıları azalmıştır.
Örneğin Ülkemizde, 2002 yılından bu yana yürütülmekte olan
kızamık eliminasyon programı kapsamında gerçekleştirilen yoğun aşılama
çalışmaları kızamık vaka sayılarında önemli bir azalma sağlamıştır. Ancak,
halen dünyada kızamık virüsü dolaşımı devam etmektedir. 2009 yılından itibaren
de özellikle de Doğu Avrupa’dan başlayarak Batı Avrupa ülkelerine sirayet eden
büyük kızamık salgınları yaşanmış ve halen yaşanmaktadır. Bu nedenle, virüs
dolaşımının devamlılığında rol oynayabilecek olan aşısız veya eksik aşılı tüm
çocukların kızamık içeren aşı ile aşılanmaları son derece önemlidir. Bütün bu
örnekler; aşıların hastalıklarla mücadelede etkililiklerinin çok yüksek olduğunu
göstermektedir.
Bu başarının devam ettirilmesi aşılama yüzdelerinin yüksek
düzeyde sürdürülmesi ile mümkündür. Aşılama hizmetlerinde kısa sürelerle de
olsa bir aksama olması duyarlı bireylerin birikimiyle birlikte aşı ile
önlenebilir hastalıkların salgını olasılığını ortaya çıkarabileceğinden
hizmetlerin devamlılığının sağlanması büyük önem taşımaktadır.
Ebeveynler çocuklarının aşılanma durumunu takip etme-li, aşı
zamanı geldiğinde aile hekimleriyle iletişime geçerek aşı uygulama zamanı ve
konusunda bilgi almalıdırlar. Ülkemizde yaşanabilecek salgınların insan
bedeninde yaratabileceği tahribatın önlenmesinde çocuklarımız ve bizler için
bir şans olan aşıları yaptırmanın vatandaşlarımızca benimsenme-si önemlidir.
Aşı ile önlenebilir hastalıklardan korunmak her bireyin
ihtiyacı ve hakkıdır. Aşı Haftası vesilesiyle, çocuklarını aşıla-tarak hem
onları, hem de aşılanamayan çocukların korunmasını sağlayan anne ve babalara,
aşılama çalışmalarını destekleyen siz değerli basın mensuplarına ve sağlık
çalışanlarımıza teşekkür ederiz.” Dedi.